Aslında emzirme annenin doğuştan gelen bir yeteneğidir. Doğumdan sonra annenin yanında olan aile ve sağlık ekibi bu yeteneği ortaya çıkarmak için destek olur. Eğer anne tüm endişelerden arınıp emzirmeyi isterse gerisi kolayca gelir.
Emzirmeye hazırlık gebelikten başlar. Bunun için göğüs büyüklüğü ve şekli ile emzirme başarısı arasında bir ilişki yoktur, meme ucunun değil kahverengi areola kısmı emzirme için temel oluşturur. Bu bölgenin gebeliğin son aylarından itibaren nemli tutulması emzirme başlangıcında yaşanan meme başı çatlağı gibi sorunların azalmasını sağlar.
Doğumdan sonra ise doğru emzirme tekniği süt oluşumu ve artması için önemlidir. Annemizin sık aralıklarla , ortalama 2-3 saatte bir emzirmesi yine süt oluşumunu artırır. Emzirme günlük yaklaşık 500 kalori harcatan bir işlem olduğu için annenin beslenmesinde bunu takviye etmesi ve sıvı ağırlıklı beslenmesi de süt oluşumunu artırır.
Normal doğumlara nazaran sezeryan doğumlarda annenin sütü 1-2 gün geç gelebilir. Bu bir sorun değildir ancak kolostrum dediğimiz ilk günlerde gelen sütün damlası bile kaçırılmadan emzirilmelidir. Başarılı emzirme, anne bebek bağlanmasının en önemli ayağıdır.
Emzirme her ne kadar içgüdüsel olsa da, bu beceri bebeğinizin istek ve ihtiyaçlarına göre geliştirebilirsiniz. Sağlıklı ve mutlu bir başlangıç için annenin kendini ve bebeğini tanıması için zaman vermek gerekir.
Önemle vurgulanması gereken son nokta da sağlıkla ve %95 oranında anne sütüyle başlayan bu beslenme sürecininin bebeğinin 6 aylık olana kadar sadece anne sütüyle devam ettirilmesi tüm annelerimiz için dileğimizdir.
Uzm. Dr. Serap Ceran Çağrıl