Prematüre (Erken Doğan) Bebeklerin Doğumdan Sonraki Bakım Sürecindeki Önemli Noktalar
40 hafta olarak kabul edilen gebelik sürecinin 37 haftadan önce sonuçlanması, prematüre olarak tanımlanıyor. Bebek 37 haftadan önce ne kadar erken doğarsa, sağlık sorunları da o kadar artar. Bu şekilde doğan bebeklerin de alanında uzman hekimler tarafından yenidoğan yoğun bakım ünitesinde izlenmesi gerekir. Bu konuda aklınıza ilk gelen sorular
Normal gebeliğin süresi ortalama 40 haftadır. Eğer bebek 37 haftadan daha önce doğarsa prematüre bebek olarak kabul ediyoruz. Son yıllarda teknolojinin ve imkanlarımızın gelişmesiyle birlikte 24 haftalıktan itibaren bebeklerimizi artık yaşatabiliyoruz. Ancak bu bebeklerimiz zamanında doğan bebeklere göre daha hassas ve daha sık sağlık sorunlarıyla karşı karşıya kalabilirler.
Hastanelerde prematüre bebeklerin tedavi göreceği bölüm yenidoğan yoğun bakım üniteleridir. Yenidoğan yoğun bakım ekibinin eğitimli, deneyimli olması çok önemlidir. Prematüre bebeğin bulunduğu hastanenin gelişmiş bir radyoloji ünitesinin, donanımlı bir laboratuvarının ve 24 saat hizmet veren kan ünitesinin bulunması son derece önemlidir. Yenidoğan bakımı yapacak hemşirelerin de bu alanda deneyimli olmaları gerekmektedir.
Bebeğin ilk karşılaşacağı sıkıntı akciğer olgunlaşmasını tamamlamadan doğduğu için yoğun bakımda yatış gerekliliğidir. Bunun sonucunda küvoz ve oksjien desteği ihtiyacının olmasıdır. Bu tedaviler hayat kurtarıcıdır. Ancak bazı riskleri de beraberinde getirir.
Genellikle erken doğumun etkisiyle göz damarları olgunlaşmadan doğdukları için, bu arada oksijen tedavisi de aldığından bu bebeklerimizin %15’i ROP dediğimiz prematürenin retinopatisi ile karşı karşıya kalabiliyor. ROP gözlerde görme kusurundan görme kaybına kadar varan geniş bir yelpazede soruna yol açabiliyor. Bu durumu erken yakalamak adına belli riskleri barındıran ya da 1500 gramın altında doğan bebeklerimize doğumdan 4 hafta sonra göz muayenesi yaptırılması gerekir.
Prematüre bebekler sadece gözleri açısından değil, diğer tüm sistemleri açısından hassas bebeklerdir. Özellikle yoğun bakım yatışlarında bir aydan uzun süre oksijen alırlarsa Kronik Akciğer Hastalığı olasılığı çok artmaktadır.
Bu bebeklerimiz evde oksijen tedavisine ek olarak enfeksiyon koruması için taburcu olduktan sonra özel aşılara (SYNAGIS gibi) ihtiyaç duyarlar. Aynı zamanda kalple ilgili sorun yaşama ihtimalleri zamanında doğan bebeklerden fazladır. Yine erken doğuma bağlı olarak bu bebekler beyin kanaması riskini daha çok taşırlar. Ailelerin hekimleri ile yakın iletişimde olarak taburcu olduktan sonra yaşadıkları problemlere göre bebekler çocuk nörolojisi, çocuk kardiyolojisi, göz hastalıkları ve yenidoğan uzmanlarından oluşan bir ekip tarafından takip edilmelidir.
Prematüre bebek için en uygun besin anne sütüdür. Anne sütü yetmediği zamanlar tabi ki prematürelere özel mamalarla ya da anne sütünün kalorisini artıran mamalarla destek oluyoruz. Ayrıca bu bebeklerin vitamin mineral desteğine daha fazla ihtiyaçları olduğu için D vitamini, demir, kalsiyum ve diğer mineral desteğine zamanında doğan bebeklere göre erken başlıyoruz. Ek gıdalara geçerken de düzeltilmiş yaşına göre 6 ayı hesaplayarak geçiş yapıyoruz.
Kronik akciğer hastalığı, beyin kanaması ve kalp hastalıkları yaşayan bebekler ileri yaşlarda spastisite, sosyal motor becerilerinin yaşıtlarını geç yakalaması, görme problemleri, astım, sık hastalanma, okul başarısında düşüklük gibi uzun yıllara yayılan sıkıntılar yaşayabilirler.
Ancak şunu vurgulamak gerekir ki, tablo bu kadar karamsar değil, aksine iyi takip edilen birçok prematüre bebeğin yaşıtlarını hem fiziksel hem de zihinsel beceri olarak yakaladıklarını; akciğer, göz, kalp ve sinir sistemi açısından sorunsuz bir yaşam sürme ihtimallerinin çok yüksek olduğunu görüyor, yaşıyoruz.
Sağlıklı günler dileriz…