Öncelikle doğumdan itibaren bebeklerini ishalden korumak için annelerin nelere dikkat etmeleri gerekir?
Bebeklerin doğum anından ek gıdaya başlayana kadar geçen 6 aylık süre boyunca bütün ihtiyaçlarını karşılayacak ideal besin maddesi anne sütüdür. Bu yüzden her zaman ilk amaç anne sütü vermek olmalıdır. Anne sütünün ilk 6 ay boyunca hem bebeğin kalori, D vitamini hariç tüm vitamin ve mineral ihtiyacını, hem de çoğu zaman birçok enfeksiyona karşı koruyucu antikor dediğimiz maddeleri içerdiği için tartışmasız olarak diğer beslenme alternatiflerine üstünlüğü söz konusudur. Ancak anne sütünün yetersiz olması ya da kilo alamama gibi durumlarda; eski mamalara göre anne sütüne çok daha yakın içerikleri olan formül sütlerle beslenme yapılabilir. Eğer kilo alımı anne sütüyle yeterli olmazsa, ek gıdalara 4. aydan sonra başlanır.
Altı aydan sonra 9 aya kadar olan dönem ise ek gıdalara geçiş ve adaptasyon dönemidir. Bu dönemde hazırlanan ek gıdaların günlük hazırlanması gerekir. Hangi mevsimde başlandıysa o mevsimin sebze ve meyveleriyle başlangıçlar yapılmalı, yoğurtlardan muhallebilere kadar yapılacak tercihler hep evde kendi elimizle hazırladığımız gıdalar olmalıdır. Bu dönemde dişlerin çıkması ve çocuğun desteksiz oturmaya başlamasıyla, çocuk da mama sandalyesine oturtulmalı ve aileyle beraber yemesine izin verilmelidir.
Bu arada ek gıdalarla beraber anne sütüne mümkünse 2 yaşına kadar devam edilmelidir. Anne sütü başta ishal olmak üzere birçok enfeksiyona karşı bebeği korumakla birlikte, 6 aydan sonra çocuğun oturmaya ve emeklemeye başlaması, dünyayı ve yeni her şeyi ağzına götürerek tanımaya çalışması, bir yandan da hijyen kurallarında en ufak bir dikkatsizlik enfeksiyonlara özellikle akut gastroenterit dediğimiz barsak enfeksiyonlarına da ister istemez davetiye çıkarmaktadır.
İshal gibi enfeksiyonların bulaşması nasıl olur ve bu enfeksiyonlardan korunmak için aileler nelere dikkat etmelidir?
Anne sütü ile beslenen bebeklerde ishaller daha az görülmektedir. Anne sütündeki koruyucu antikorlar enfeksiyonlara karşı bir bariyer görevi görür. Ancak biberon ve emziklerin iyi temizlenmemesi, pişmiş yiyeceklerin oda sıcaklığında bekletilmesi, temiz olmayan su kullanımı, kanalizasyon sisteminin yetersizliği ve el yıkama gibi temizlik kuralların ihmali ishal olma riskini artırır. Bu açıdan özellikle hijyen kurallarına biraz daha dikkat etmek gerekir.
Birçok mikrop ishale sebep olmakla birlikte, maalesef sadece birkaçının aşısı mevcuttur. Bunlardan biri de çocukluk çağında en çok ishale yol açan ve en çok hastaneye yatışa sebebiyet veren Rotavirus dediğimiz virüstür. Bu virüsün aşısı mevcuttur ve bebeklik döneminde yapılabilen bu aşıyla çocuklarımızı koruma altına alabiliriz.
Bu mikrobun belirtileri nelerdir?
Bundan bahsetmeden önce ishalin genel olarak belirtilerinden bahsedelim isterseniz; öncelikle ishal günlük dışkılama sayısının 2-3 defadan ve miktarının normalden fazla, kıvamının ise sulu olması halidir. Bu durumu çocuklar özellikle anne sütü alan bebekler için tanımlamak biraz daha zordur. Çünkü 0-6 ay arasında sadece anne sütü alan bir bebeğin dışkısı altın sarısı renginde, sulu, sayıca günde 7-10 arası olabilen bir dışkılamadır ve çoğunlukla normal kabul edilir. Dolayısıyla çocuklar özellikle bebekler için ishal kendi barsak ritminin artması, dışkı kıvamının daha sulu olması, kanlı ya da mukuslu olması olarak tanımlanabilir. İshal tablosuna kusma, mide bulantısı ve mide ağrısı gibi bulguların eşlik etmesine akut gastroenterit diyoruz. Akut gastroenteritlerin en sık sebebi enfeksiyonlardır, bunlardan en çok virüsler, bakteriler, mantar ve parazitler ishal yapabilir.
Kanlı ishal etkenlerinden biri olan EHEC dediğimiz bakteri genelde kanlı, bazen sulu ishale yol açabilen, şiddetli karın ağrılarının eşlik edebildiği, nadir olarak da (%10 oranında) Hemolitik Üremik Sendrom dediğimiz bir böbrek yetersizliğine yol açabilen mikroptur. Genellikle karın ağrısı ve sulu ishal şeklinde başlayan yakınmalar birkaç gün içinde kanlı ishal halini alır. Ateş genellikle görülmez. 5 yaş altında daha ağır seyredebileceği için bu yaş grubunda daha dikkatli olmak gerekir.
Hem EHEC hem de diğer mikroplar açısından , besinlerin hazırlanması sırasında sanitasyon koşullarına uyulması önemlidir. Etlerin iyi piştikten sonra yenmesi gerekir. Süt, pastörize ürün alınarak veya kaynatılarak tüketilmelidir. Çiğ yenen sebze ve meyveler çok iyi yıkanmalıdır. Özellikle sık sık el yıkamaya özen göstermek gerekir.
Sık karşılaşılan çocukluk çağı ishallerinin tedavisinde neler yapılabilir?
İshal tedavisi hastalığın şiddetine göre değişir. Hafif ishalde, kusma varsa, çocuk günde iki-üç kere tuvalete gidiyorsa sadece takip yeterli olabilmektedir. En önemli nokta su kaybı olmaması için kayıpları yerine önceilkle anne sütü , gerekirse ağızdan su ile , ya da ağızdan sıvı alamayacak durumda ise , kayıpları serumla yerine koymaktır. Buğday, mısır, pirinç, yulaf, şehriye, patates, muz ve kraker gibi temel besinler dışkı şekilleninceye kadar kullanılabilir. Virüslerin yol açtığı basit yaz ishalleri 1-2 günde geçebilir. Bu tür ishaller, hiçbir ilaç tedavisi yapılmadan, sadece çocuğun beslenmesine dikkat ederek, bol sıvı vererek, tuzlu, şekerli su takviyesi yaparak geçebilir. Anne sütü alan çocuklar kesinlikle süt almaya devam etmelidir. Mama ile beslenen bebeklere laktoz içeriği düşük mamalar verilebilir. Geçmeyen, uzayan, şiddeti yüksek olan, günde üçten fazla tuvalete gitmeyi gerektiren ishallerde hastaneye başvurulmalıdır. İshali günde 5-10 defayı bulan, yeterli miktarda ağızdan beslenemeyen çocuklarda kusma ve ishal ile kaybedilen su, tuz, karbonat, potasyum gibi maddelerin damardan serum şeklinde yerine konulması gerekebilir. Eğer kanlı ishal gibi mikrobik ishal söz konusuysa antibiyotik tedavisine başlamak gerekebilir.
Son olarak ailelerimize beslenme konusunda neler tavsiye edersiniz?
Bebek beslenmesinde ilk 6 ay sadece anne sütünün her açıdan yeterli olduğunu, bu dönemde su dahi içirmelerine gerek olmadığını bir kez daha hatırlatmak isterim. Ek gıdaya başladıktan sonraki dönemde de annelerin ve babaların çocuklarına karşı sevecen, olumlu ve sabırlı davranmaları gerekir. Unutmayalım ki çocuklar çoğunlukla anne ve babalarını taklit ederek öğrenir, yeme ve diğer alışkanlıklarını geliştirir. Ancak onlara iyi rol modeller olursak doğru ve sağlıklı yeme alışkanlıkları edinmelerini sağlayabiliriz.
Sağlıklı günler dileğiyle…