1. ”SÜTÜM YETMİYOR HEMEN MAMA VERMELİYİM”
Annelerimizin doğumdan sonra en çok endişe ettiği konular arasında sütünün yetip yetmediği bulunur. İlk günlerde anne sütünün 1-2 gün geç gelmesi olağandır, ancak 1. haftadan sonra bebeğin günde en az 1- 2 kez kaka yapıyor olması, 4-5 kez idrarını yapıyor olması anne sütünün yeterli olduğu anlamına gelir, mama vermeye gerek yoktur. Ancak anne yine de endişe ediyorsa mutlaka mama vermeden önce çocuk hekimine danışmalıdır. Haftalık kilo alımı 150-250 gr tartı alımı ilk 3 ay normaldir. Hekim önerisi ile gerekli görülürse mama başlanabilir.
2. ”ANNE ÇOK TATLI YERSE ÇOK SÜTÜ OLUR”
Bu tamamen yanlış bir inanıştır. Anne sütünün % 80 ini su oluşturur, annenin beslenmesini sıvı ağırlıklı yapması esastır. Emzirme işlemi çok kalori harcatan bir egzersizdir aslında. Bu yüzden annenin fazladan günlük 500 kalori alması gerekir. Çok tatlı gıda tüketimi gereksiz kalori alımına yol açar.
3. ”ŞEKERLİ SU SARILIĞA İYİ GELİR”
Yenidoğanlarda en sık karşılaştığımız durumlardan biri de sarılıktır. Zamanında doğan her iki bebekten birinde sarılık görülür. Bu fizyololjik sarılık dediğimiz durumdur. İlk günlerde anne sütü tam anlamıyla gelene kadar aileler özellikle de büyükler sarılık artacak diye endişe ederler. Halk arasında aç kalan ve az idrara çıkan bebeklerde hemen şekerli su önerilir. Ancak anne sütünden daha tatlı olduğu için bebeğin anne sütünden uzaklaşmasına yol açabilir. Ne sarılıkta ne de diğer durumlarda bebek beslenmesinde şekerli suyun yeri vardır.
4. ”GÖBEĞİ DÜŞMEDEN BANYO YAPTIRILMAZ”
Sağlıklı doğan bir bebekte göbek bakımı % 70lik alkolle günlük bakımı önerilmektedir, son yıllarda göbek bakımı için sadece temiz tutma gibi öneriler de artmıştır. Sağlıklı doğan bir bebekte banyo yaptırmak için göbeğin düşmesini beklemeye gerek yoktur. Göbek düşmeden de banyosunu yaptırabilirsiniz.
5. ”FAZLA BANYO YAPARSA ÜŞÜTÜR”
Sıcaklığı 22-24 derece arası olan bir odada sıcaklığı 27 dereceye kadar yükselterek hiç korkmadan, yazın günlük kışın gün aşırı banyo yaptırılmasından hiç korkulmamalı. Anadolu gibi topraklarda gibi nem oranı düşük yerlerde burun boğaz tıkanıklığı açısında banyo yaptırmak en rahatlatıcı çözümdür.
6. ”BEBEĞİN KUNDAKLANMASI DOĞRUDUR”
Bu uygulama yıllardır gelişimsel kalça çıkığı problemi açısından şiddetle sakınılması gereken bir uygulamadır. Bacak bölgesinin tamamen gevşek tutularak battaniyeye bebeğin sarılmasında bir sakınca yoktur.
7. ”MAMA ALAN BEBEĞİN SU İÇMESİ GEREKİR”
Anne sütü gibi mamanın da yaklaşık % 80 i sudan oluşmaktadır. Eğer aşırı sıcak olan tropik bir iklimde yaşanmıyorsa, bebek terlemeyle aşırı sıvı kaybına uğramıyorsa o bebeğe ekstra su verilmesine gerek yoktur.
8. ”BURUN DAMLALARI ÇOCUĞUN BEYNİNE ZARAR VERİR”
Kesinlikle hayır. %0,9 NaCl içeren serum fizyolojik dediğimiz steril tuzlu suları damla olarak önermekteyiz. Bunun gibi damlaların etki mekanizması burunda ödem varsa orayı lokal olarak açmak şeklindedir. Daha ileri bölgelere etkisi söz konusu değildir. Ancak yenidoğan bebeklerin burun kökleri dar olduğu için biz bu damlalardan yoğun da kullansak burun tıkanıklığını her zaman gideremeyebiliriz. Bebeğin burnu büyüdüğünde yaklaşık 1 yaşına geldiğinde bu sıkıntılar otomatik olarak azalır.
9. ”HER AŞI ATEŞ YAPAR, AŞIDAN ÖNCE MUTLAKA ATEŞ DÜŞÜRÜCÜ ALINMALIDIR”
Her aşıdan sonra bebeğin ateşi olacak diye bir kaide yoktur, bazı aşılarda ateş ihtimali vardır. Bu olasılık son yıllarda kullanıma giren yeni aşı tipleriyle azalmıştır. Ancak ateş ihtimaline karşın önceden ateş düşürücü ilaç kullanımı bebeğin gereksiz ilaç almasına sebep olacaktır. Bu yüzden bu aşılardan sonra, ateş çıkarsa ateş düşürücü kullanımı daha uygundur.
10. ”TOMBUL BEBEK DAHA İYİDİR”
Kesinlikle daha iyi değildir. Son yıllarda obezitenin ülkemiz için de sorun haline gelmeye başlaması nedeniyle tüm dünyada bebekler için önerilen günlük kalori alım miktarları %15 aşağı düşürülmüştür. Yeni doğan bebek ortalama aylık 600–900 gr alır. Çok hızlı kilo alımı da az kilo alımı kadar sorun olabilir.
Anne sütünün doya doya alındığı sağlıkla dolu günler dileriz…